son kez yazacağım. istediğiniz kadar kalpsiz, diyin, küfredin. bir kişinin dahi gereksiz yere oraya gitmesini önlersem yeter bana.
1. koli koli yiyecek götürürüz, yemek veririz.
hayır veremzsin. ne mezarlık çevresine, ne maden çevresine girmen yasak. bu tür alanlar zaten koordineli bir şekilde yiyecek ve içecek ile besleniyor. ne şehirde ne çevre şehirlerde yiyecek ve içecek sıkıntısı yok. hatta fazlası var, aileler yemek vermeye gelenlere protesto ile cevap veriyor. hastaneye istanbuldan elinde yiyecek kolisi ile mi gideceksin? işin yoksa, çevresine bile yaklaşmana izin verilmeyecek. hastanedeki kimsenin yiyeceğe ihtiyacı yok, hastanede kapasite sorunu yok, tam tersi, kalbi atan biri gelsin diye bekliyorlar yüzlerce kişi.
2. mezarlıkta oluruz, çoğunluk iyidir.
zaten binlerce kişi var mezarlık ve çevresinde, jandarma şehir girişinde gereksiz kalabalık olmasın diye gelenleri geri döndürüyor. orada +1 olman ne çevredekilere zerre katkısı olacak, ne işleyişe yardımcı olabileceksin. sadece bir kaç kişinin baygınlık geçirmesini sağlayabilirsin.
3. protesto iyidir, topluluk iyidir.
bırak kurtarma çalışmaları bitsin, bırak definler yapılsın, ondan sonra git protesto et. hem unutturmamış olur, hem asıl insanlara ihtiyaçları olduklarında destek olmuş olursun.
---peki ne yapabilirim?---
1. işçilerin açacakları davalara yardımcı olabilirsin. takip edebilrsin. gelişmeleri, desteklediğin parti takip ediyor mu, etmiyor mu bunu denetleyebilirsin.
2. şu an mezarlıklar çevresinde binlerce kişi var, buna +1 olmaktansa, insanlar sevdiklerini defnettikten sonra gidip en basidinden bir çiçek bırakabilirsin. olaydan bir iki ay sonra gider, aileleri ziyaret eder, bir isteğiniz var mı diye sorabilirsin. bak siyasisi, halkı, gazetecisi hepsi olay günü akın eder gövde gösterisi yapar ve kattıkları tek artı, insanları, acılı insanları bunlatmak olur. bir ay sonra mezarlığa gidersin rüzgar ufak ufak her şeyi uçurmuş olur. o yüzden iyi bir şey yapmak istiyorsan, bir ay sonra git bir kaç çiçek bırak ki ailesi, sevdikleri gittiğinde unutulmadıklarını anlasın.
3. bulunduğun şehirlerde, kurtarma çalışmalarını etkilemeyeceğinden protestolara katılabilirsin.
---"ha ben illa gidicem, bir koli cips aldım vericem insanlara"---
diyorsan,
1. afet koordinasyon merkezini arayıp nerede, ne ihtiyaç var onu sorabilirsin (cevap, teşekkür olacak ve şu aralar gelmemeniz gerektiği söylenecek).
2. hastaneyi arayıp bir ihtiyaç olup olmadığı sorulacak. cevap, "yok, teşekkürler" olacak. çünkü hem hastane etrafındakilere yardımcı olacak kadar yiyecek içecek stoğu var, hem de hastanede kapasite sorunu yaşanmıyor. tam tersi, insanlar kalbi atan biri gelsin diye bekliyorlar.
umarım okuyup da gitmeyi düşünenleri biraz olsun yönlendirebilecek bir yazı olmuştur. bak şu an değil ama bir iki hafta içerisinde gerçekten bir şey yapabilirsin.
***son olarak şunları eklemek isterim:***
afet bölgesinde en önemli unsur, kurtarma ekibinin, hastane koorıdinasyonunun kusursuz bir şekilde işlemesidir. bu nedenle, otobüsler ile şu an girmenin mümkün olmadığı şehre özel araçlarla yapılacak gereksiz kalabalık sonucu farkında olmadan ölüme bile sebebiyet verebilirsiniz. türkiye, yollar ve altyapı konusunda son derece sıkıntılı bir ülkedir. karşıdan karşıya geçen ekstra bir insan bile çok ciddi bir aksamaya yol açabilir.
o nedenle afet bölgelerine müdahele edilirken, ne bir ekstra ses, ne işleyişi aksatabilecek ekstra bir insanın faydası yoktur. şehre iki araçla giden 10 kişilik bir ekip bile hele hele türkiye gibi ülkelerde kurtarma çalışmalarına istemeden negatif etkide bulunması son derece olasıdır.
birinin ölümüne sebebiyet verebilir ve bunun farkına bile varmayabilirsiniz ömrünüz boyunca.
bu nedendir ki bütün kurtarma operasyonlarında her şey saniyesi saniyesine planlanır. bir dakikayı bile yuvarlayamazsınız.
bir başka şehrin hastanesinden yapılacak tıbbi malzeme akışını şehrin girişinde yaratacağınız gereksiz kalabalık ile yavaşlatabilirsiniz, 8 şeritli yollarımız yok bizim. 8 şeritli girişi olan, gelişmiş ülke şehirlerin dahi afet durumunda dışarıdan gelecek gereksiz müdaheleyi tamamen yasaklamalarının sebebi bu. ihtiyaç varsa duyurulur, ama yok ise +1 hakikaten -1'e dönüşüverir.
o yüzden diyorum, nolur...nolur gitme planlarınızı erteleyin.
0